Gülser TUZCU

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 19 Aralık 2000

 

Şehit Düştüğü Yer: Bayrampaşa Hapishanesi, İstanbul

 

Doğduğu Tarih: 4 Nisan 1966

 

Doğduğu Yer: Kastamonu, Azdavay Ahat köyü

 

Mezar Yeri: Kastamonu

 

 

2000 yılının 19 Aralık'ındaki hapishaneler katliamı sırasında, Bayrampaşa kadınlar koğuşunda “diri diri” yakılanlardan biriydi Gülser Tuzcu.

 

Gülser, 4 Nisan1966’da Kastamonu'nun Azdavay ilçesine bağlı Ahat köyünde doğdu. 19 Aralık 2000’de katledildiğinde 34 yaşındaydı.

Tüm gençliği boyunca tezgahtarlık, muhasebecilik, garsonluk, temizlikçilik yapan bir emekçiydi. Ailesi dindar bir aileydi, dolayısıyla da kültürel yapıları buna göre şekillenmişti. Devrimcilere daha küçük yaşta sempati duymaya başlamıştı. Akrabaları arasında 12 Eylül öncesi devrimcilik yapıp, hapisten çıktıktan sonra devrimcilikle ilgileri kalmayanlar vardı, Gülser'in artık onlara duyduğu saygı da bitmişti.

Çalışmak için İstanbul’a geldi. Birçok işte de çalıştı. Bir gün çalıştığı mağazadaydı; yüzleri maskeli iki yüz kişilik bir grup, “korsan gösteri” yapıyordu. “Yaşasın Önderimiz Dursun Karataş, Yaşasın Devrimci Sol” sloganlarını atıyorlardı. İşte bizimkiler demişti. Onlarla tanışmak için korsan gösterinin arasına daldı. 10 dakika geçmemişti ki, gösteri dağıldı. Tabii kimseyle tanışamamıştı. Ama kararlıydı, bulacaktı devrimcileri.

Nitekim buldu da. 1992’de amacına ulaştı. Devrimci Sol ile tanıştı. Kendisi çıkıp çeşitli vesilelerle adını duyduğu Küçükarmutlu’ya gitmiş, orada devrimcileri bulmuştu. “Şimdilik evimi açıp, maddi anlamda yardımcı olabilirim, ama ileride devrimci olmak istiyorum” dedi...

Uzun bir süre devrimcileri evinde barındırdı. Bu sırada, akşam altıya kadar Balmumcu’da bir kebapçıda garson olarak çalışıyor, daha sonra dokuza kadar da Levent’te bir büroyu temizlemeye gidiyordu. Evin ihtiyaçlarını böyle karşılıyordu. Bir yandan da evinde kalan devrimcilerle akşamları eğitim çalışması yapıyor, kendini yetiştirmek için gayret ediyordu.

Darbe sürecinde daha aktif görevler üstlenmeye karar verdi. Bunu takip eden dönemde de Şişli’de bulunan çeşitli birimlerde; Nurtepe, Alibeyköy, Okmeydanı, Çağlayan, Armutlu’da sorumluluklar üstlendi. Bu süreçteki “Seçimlere hayır, zama zulme karşı ayağa kalk”, “Dursun Karataş’a özgürlük” kampanyalarına katıldı. 1994, 1 Mayıs mitinginde bölgenin temsilcisi olarak örgütleme komitesinde ve alanda mahalli alan temsilcisi olarak görev aldı. Tutsak düşmeden önce son olarak Armutlu, Nurtepe, Alibeyköy birim sorumluluklarını yürütüyordu.

1995 Şubatında İstanbul Sefaköy’de tutsak düştü. Bu tutsaklığı kısa sürdü ve 4 Mayıs’ta tahliye oldu. Haziran'da mahalli alanda bazı sorumluluklar verildi. Bu görevini sürdürürken, 4 Eylül ‘95’de Armutlu’dan gözaltına alındı, yeniden tutuklandı. Halkı örgütlediği, açlığa, zulme karşı isyana çağırdığı için tutuklanmıştı.

Tutsaklığı süresinde de gerek bulunduğu hapishanede, gerekse de başka yerlerde saldırılar yaşadı, barikatlarda direndi. 1996 ölüm orucunda Bayrampaşa Hapishanesi'nde gönüllülerden biri oldu, 3. ölüm orucu ekiplerinde ölüme yattı.  ­

Bir değerlendirmesinde şöyle diyordu:

“(...) Hareketimiz, ideolojik sağlamlığı olan, güçlü ve politik üretkenliğe sahip önderliği olan, fedakar kadrolarıyla, kahraman şehitleriyle ülkemizde devrimi yapacak güce sahip tek örgüt. ML ideolojiye sahip, adını tarihe kanla yazmış yüzlerce şehit vermiş, en güzel gelenekleri yaratmış bir örgüt.

Hareket benim için büyük bir aileyi ifade ediyor ve ben de bu ailenin bir parçasıyım. Cepheli olmaktan onur duyuyorum. Hayatımın hiç bir döneminde Parti-Cephe saflarından ayrı yaşayabileceğimi düşünemiyorum. Partim benim yaşamım, onurum, gururum, her şeyimdir.”

Devrim ve sosyalizm için yaşadı, devrim ve sosyalizm için ölümsüzleşti.

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

2000-2007 Büyük Direnişi:

 

Yoldaşları, yakınları Gülser Tuzcu’yu Anlatıyor:

 

 

Geri